13 Eylül 2009 Pazar

Idi i Smotri:"Gel ve Gör" savaş ne demekmiş..

1985 yapımı Idi i Smotri (Come and See) yönetmen Elem Klimov'un gençliğinden itibaren tasarladığı bir projedir.1933 Stalingrad doğumlu yönetmen köyünde yaşanan savaşı ve etkilerini hiç unutmaz.Sınırlı bir bütçeyle girişilen proje sonunda ölümsüz bir film yaratır.1943'de Beyaz Rusya'nın Almanlar tarafından işgaliyle başlayan Come and See, savaşı anlatan savaş karşıtı bir filmdir.Filmin adı , hem iki saat boyunca hikayesini dinlediğimiz yeni ergen Florya'ya , hem de biz izleyenlerine bir mesajdır.Öyle ki film yaşlıca bir adamın etrafında dönerek-sonunda da kameraya bakarak- kazmayın alçaklar demesiyle başlar.Kazmayın der çünkü çocuklar partizanlara katılmak için etrafı kazarak silah ararlar.Florya amacına ulaşır..


Elem Klimov film boyunca savaş karşıtlığı teması altında birçok konuyu da işler.Savaşın Florya üzerinde yarattığı travmatik etkiler, savaşın siviller üzerindeki etkileri..Nazi faşizminin iğrenç yüzüne de özellikle filmin sonuna doğru sürekli vurgu yapar.Dönemin Sovyet direnişini de fotograf makinesine poz veren partizanların marşıyla anlatır:

"Kalkın, ülkemiz geniş ve büyük.

Ölümüne bir çarpışma için kalkın

Faşistlerine korkusuzca akın edecegiz,

Bu gece kara ordunun....."


Ana kahraman Florya'yı canlandıran Aleksei Kravchencko henüz 14 yaşında olmasına rağmen film boyunca unutulmaz bir performans yaşatır izleyenlere.Partizanlara katılmak istediğinden annesini ve kardeşlerini geride bıraksa da Binbaşı bu "yeni çocuğa" acır ve gerisinde bırakır ama savaş kendisini isteyen bu çocuğu takip edecektir.Ailesinin işgalciler tarafından öldürüldüğünü anlayınca kendini kaybeder.Yönetmen Florya'nın yaşadıklarını seyirciye tam olarak anlatmak için dış dünyanın sesini değil ,cocugun kafasının içindeki sesleri önplana çıkarır bu bölümde.



Artık kaybedeceği birşey olmayan Florya çok sevdiği silahını bırakmadığından diğerleriyle bir göreve çıkar .Alman işgali altında kalıcak bir köyde sıkışıp kalınca yönetmene de Almanların neler yaptığnı anlatma şansını verir.Almanlar tarafından ülkelerinden sürüleceklerine inanan köylüler meydanda toplanır, hoparlörden yayımlanan anons ise az sonra yaşanılacakları düşünce ilgiçtir:"Almanya uygar bir ülkedir.Almanya'ya gidince her birinizin diş fırçası, diş macunu ve ayakkabı boyası olacak.Herhangi sebze ve gıda yasaktır Avrupa'ya enfeksiyon bulaştırmamak için."Bu anonstan sonra ahali büyük bir yere zorla sokularak infaz edilecektir ancak cocuklarını içerde bırakmayı kabul edenler dısarı cıkabilir çünkü zaten amac cocukları öldürmektir.İçindeki insanlarla birlikte yakıldıktan sonra Alman askerleri manzarayı begendiklerinden olacak bir alkış fırtınası kopartırlar.


Bu noktadan sonra işler değişir.Partizanlar Almanlara üstünlük sağlar ancak bu sahneleri göremeyiz.Düşününce ilk aklımıza gelen zaten maddi sıkıntılarla çekilmiş filmin böyle zor bir sahneden kacınmıs olabileceğidir ancak yönetmenin, savaşı insanların egolarını tatmin edecek bir oyun gibi göstermeme çabasının bir sonucu oldugnu düşünmek daha yerinde olacaktır.Florya'nın enkazdan buldugu sargı beziyle kırılan silahını sarması; ele gecirilen Almanların yakılmaması ; partizanlara katılan yeni cocugun Florya'yı dikkatle incelemesi; Florya'nın sudaki Hitlerin portresine her ates ettiginde tarihin geri sarışı ve annesinin kucagındaki Hitleri görünce duraksaması filmin unutulmaz diğer sahneleridir.
Idi i Smotri izleyenlerine farklı bir savaş filmi tecrübesi yaşatmayı garanti ediyor.Kan, çarpışma, aksiyon gibi sahneler olmaksızın seyirciyi filme dahil edip , gercek savası , savaşın insanlar üzerindeki etkilerine dikkat çekiyor.Yönetmen film boyunca bazı karakterleri kameraya dogru konusturarak aslında herkese potansiyel Florya muamelesi yapmaktan da çekinmiyor.